•FİLMİN ADI : DEAD MAN'S SHOES
•YÖNETMEN : SHANE MEADOWS
•YAYIN TARİHİ : 1 EKİM 2004
•TÜR : DRAM
•UZUNLUK : 90 DAKİKA
•IMDB : 7.5 / 10
FİLMİN KISA BİR ÖZETİ
spoiler !!!
OLAYLARI DAHA DETAYLI ELE ALALIM
İngiltere’nin sisli ve unutulmuş köşelerinden birinde, tren raylarının pas tuttuğu, rüzgârın bile ağır estiği küçük bir kasabada başlıyor hikâye. Askerlikten dönmüş, yüzünden sertlik ve yorgunluk okunan Richard, yanında zihinsel engelli kardeşi Anthony ile sessizce kasabaya giriyor. İlk bakışta, iki kardeşin sakin bir ziyaret için geldiğini düşünebilirsiniz. Fakat Richard’ın bakışlarında bir huzur değil, ağır bir hesaplaşmanın gölgesi var. Bu kasaba, yıllar önce Anthony’ye yapılan kötülüklerin sessiz tanığı olmuş; Richard ise bu tanıklığı kana bulamak için geri dönmüştür.
Geçmişe uzanan kısa kesitler, Anthony’nin Richard’ın yokluğunda Sonny adlı bir adamın liderliğindeki bir çetenin eline düştüğünü gösteriyor. Başta dostça yaklaşan bu serseriler, zamanla Anthony’nin saf ve kırılgan yapısını kullanarak onu alkol ve uyuşturucuya alıştırmış, aşağılamış, korkutmuş ve defalarca istismar etmişler. Her sahnede, izleyici Anthony’nin yaşadığı travmanın ağırlığını biraz daha hissederken, Richard’ın sessizliğinin altında büyüyen öfke de giderek belirginleşiyor.
Kasabaya yerleşen Richard, intikam planını soğukkanlı bir asker disipliniyle yürütüyor. Önce psikolojik savaş başlatıyor: arabalarına tehdit notları bırakıyor, geceleri evlerinin etrafında dolaşıyor, maskeyle aniden karşılarına çıkıp kayboluyor. Bu, onların zihnini yavaş yavaş çökertiyor. Ardından tehditler ölümlere dönüşüyor. Big Al ilk kurban oluyor, diğerleri ise peş peşe düşüyor. Her ölüm, Anthony’ye yapılanların sessiz ama acımasız bir cevabı gibi sahneleniyor. Richard’ın yüzünde öfke kadar hüzün de var; sanki her darbe, sadece düşmanını değil, kendi vicdanını da yaralıyor.
Ve sonra, hikâyenin en ağır gerçeği gün yüzüne çıkıyor: Anthony hayatta değil. Film boyunca Richard’ın yanında gördüğümüz kardeşi, onun zihninde yaşattığı bir hayalden ibaret. Anthony, yıllar önce bu çetenin elinde gördüğü zalimliklerin ardından hayatını kaybetmiş. Richard’ın tüm bu yolculuğu, kardeşini koruyamamanın yakıcı suçluluğu ve onu öldürenlere duyduğu nefretin birleşiminden doğmuş.
Finalde Richard, Sonny ile yüz yüze geliyor. Onu öldürmek yerine eline bir bıçak verip kendi canını almasını istiyor. Sonny, korku ve pişmanlıkla bu teklifi kabul ediyor ve Richard’ın yaşamına son veriyor. Böylece Richard, kardeşi için çıktığı intikam yolculuğunu tamamlıyor; adalet arayışı, kendi canıyla ödenen bir bedelle noktalanıyor.
Dead Man’s Shoes, sadece bir intikam hikâyesi değil; suçluluk, kayıp ve adalet kavramlarının birbirine karıştığı, seyircinin boğazında düğümlenen bir ağıt. Richard’ın hikâyesi, sessiz kasabalarda bile gömülü kalan karanlık sırların, bir gün mutlaka ortaya çıkacağını hatırlatıyor.
FRAGMAN

Yorumlar
Yorum Gönder